Batıya bir türlü gelmeyen Yakuza Ishin! ve uzun zamandır yeni oyununu göremediğimiz Way of Samurai serisi dışında aklıma iyi bir samuray oyunu gelmiyor son yıllarda. Belki Sekiro bu tarz içinde sayılabilir ama Sekiro’da bir samuray oyununda olması gereken en önemli şeyi, Bushido’yu, hallice yok saydığından onu kategori dışı bırakıyorum. Ne mutlu ki Sucker Punch PS4’ün arkasından el sallamaya başlayıp, leğenle suyunu dökmeye hazırlandığımız şu dönemde yıllardır iyi bir samuray oyunu açlığı çeken kitleyi doyuracak muhteşem bir oyunla karşımıza çıkıyor, Ghost of Tsushima!
Hem de ne doyurmak. Oyunun her noktası Japon tarihini ve kültürüne bir saygı duruşu niteliğinde. Sucker Punch, gerçekten bugüne kadar yapılmış en güzel sanal Feodal Japonya’yı yaratmış. Şu an bile bu yazıyı burada “Bu oyunu alın!” mesajı ile bitirip, kalan yan görevlerimi bitirmeye dönmek istiyorum ama görevim gereği size bu inceleme ile oyunu neden kesinlikle almanız gerektiğini anlatmak durumundayım.
Rüzgârsız günde…
Ghost of Tsushima, adından da tahmin edileceği gibi Japonya ana karasını çevreleyen adalardan biri olan Tsushima adasında geçiyor. Yıl 1274 ve Moğollar Japonya’yı istila etmek üzere Tsushima adasına geliyor. Oyun hikayesinin temelini gerçek bir istila üzerine kuruyor. Moğollar 1274 ve 1281 olmak üzere Japonya’yı iki kere istila etmeyi deniyor ve ikisinde de başarısız olup geri çekiliyorlar. Fakat oyunun hikayesi gerçek bir istilayı konu alsa da oyunun hikayesi tamamen kurgulanmış bir karakteri ve olayları anlatıyor.
Karakterimiz Jin Sakai, Tsushima adasının Feodal Lord’larından biri ve Moğol ordusunu durdurmak adına amcası ile beraber Moğol ordusuna saldırıya geçiyorlar. Fakat tamamen onurlu savaşmak üzere Bushido’yu benimsemiş Japon samurayları, kazanmak için türlü taktiğe başvuran Moğol ordusu karşısında ne yapacağını bilemeyerek bozguna uğruyorlar. Jin bir hırsız tarafından yaralı bulunuyor ve tekrar ayağa kalktığında şunu fark ediyor; “Sadece Samuray Olmak, Kazanmak İçin Yeterli Değil!”
Bize de kazanmak için bir samuraydan daha fazlası olması gereken Jin’e bu yolculuğunda eşlik etmek düşüyor.
Kendisi isteyerek…
Ghost of Tsushima hikayesinin geçtiği Tsushima adası adeta bir sanal cennet. Rüzgarda esintiyle sallanan ağaçları, rengarenk çiçekleri, yemyeşil çimenleri ile görsel bir şölen. Oyun teknik açıdan bu jenerasyonun en iyi grafiklerine sahip değil belki ama sadece sanat yönetimi ve ince detaylarıyla benim gözümde bu jenerasyonun en güzel görünen oyunu olmayı başardı. Uzun zamandır açık dünya bir oyunda bu kadar ağzım açık, her şeye dikkat ederek, heyecanla gezdiğimi hatırlamıyorum. Ve o uçuşan yapraklar, çimenler, ateş böcekleri… Sucker Punch nasıl becermiş bilmiyorum ama ekranda bu kadar çok parçacık çizerken oyunun performansı bana mısın demiyor. Gerçekten grafik departmanında inanılmaz bir iş çıkartmışlar. Üstüne yetinmemişler, ünlü yönetmen Kurosawa’ya da selamı çakıp, oyunun onun filmleri gibi görünmesini sağlayan bir siyah beyaz filtre özelliği de eklemişler. Grafikler ve kullanılan teknolojiler hakkında daha detaylı bilgi için size tabi ki Digital Foundry’nin ilgili videosunu öneriyorum.
Grafiklerin güzelliği pek tabi göreceli ama ses departmanındaki kalite tamamen mutlak. Ghost of Tsushima bu jenerasyonda duyduğum en iyi ses tasarımına sahip. Ambiyans sesler, dönemi yansıtan soundtrack, dövüşler sırasında kılıcın eti kesme sesi… Her şey inanılmaz etkili ve kaliteli. Ayrıca isterseniz oyunu baştan sonra Japonca seslendirme ile oynama şansınız da var. Kişisel görüşüm oyun bu şekilde çok daha otantik hale geliyor. Oyunu iyi bir ses sisteminde ya da kulaklıkla oynarsınız eğer, sizi muhteşem bir deneyim bekliyor.
Düşüyor yaprak…
Ghost of Tsushima mekanik olarak ne yazık ki diğer departmanlardaki kalitesine erişemiyor. Oyun hallice detaylı bir yetenek ağacına sahip ve yetenekleriniz Samuray ve Ghost mekanikleri üzerine kurulu. Jin’in genel dövüş sistemi dört farklı form üzerine kurulu ve bu formlar karşınızdaki düşmanlara karşı etkinliğinizi belirliyor. Mesela Taş (Stone) formu elinde sadece kılıç olan düşmanlara karşı en etkili form iken Su (Water) formu kalkanlı düşmanlar üzerinde daha etkili. Bu formların etkinliği gerçekten belirgin olduğundan kendinizi sürekli düşmanlarınıza uygun formlar arasında geçiş yaparken buluyorsunuz. Ne mutlu ki bu formlar arasında geçiş kolay ve hızlı. Eğer isterseniz tek bir formu kullanarak bütün oyunu oynamak mümkün ama doğru formu kullanmak karşınızdaki düşmanı çok daha hızlı yenmenizi sağlıyor.
Ghost yetenekleri düşmanınızı arkadan bıçaklamak, korkutmak ve varlığınızı hissettirmeden işinizi görmek üzerine kurulu. Sis bombaları, zehirli dartlar vs. gibi ekipmanlar kullanabiliyor ve bunlarla alakalı yeteneklerinizi geliştirebiliyorsunuz. Hatta düşmanlarınızı bu onursuz yol ile öldürürseniz oyun size amcanızın eğitiminiz sırasında onurun önemi ile ilgili anlattıklarıyla alakalı flashback’ler gösteriyor zaman zaman. Kendi adıma Ghost yeteneklerimi hiç geliştirmedim, oyun beni zorlamadığı sürece asla düşmanımın sırtına saplamadım bıçağımı. Bunun sebebi Bushido’ya önem vermem olabilir evet ama başka bir sebebi daha var ve ne yazık ki onurlu dövüşle alakası yok…
Bu mekanikler dışında oyunda size çeşitli özellikler sağlayan zırhlar ediniyorsunuz. Bu zırhların verdiği özellikler de Samuray ve Ghost oynanış tipleri için ayrılmış durumda. Samuray oyuncuları daha çok dayanıklılık ve saldırı gücü sağlayacak zırhları kullanabilirken, Ghost zırhları daha çok zor görünme, daha sessiz hareket etme gibi özelliklerle geliyor. Bunlar dışında çeşitli türbelerden (Shrine) edinebileceğiniz muskalar (Charm) sayesinde karakterinizin geliştirmeniz mümkün.
Nozawa Boncho
Keşke; “her şey muhteşem, oyun 10/10, durduğunuz hata, koşun alın” diyerek bu incelemeyi bitirebilseydim ama Ghost Of Tsushima’nın keyfinizi kaçırabilecek birkaç hatası mevcut. İlk olarak bu oyunu Ghost olarak oynamayı düşünüyorsanız, oyundan alacağınız keyif ciddi şekilde azalacaktır. Çünkü düşmanlarınızın yapay zekası cidden kötü ve bu yüzden oyunu Ghost olarak oynamak en yüksek zorluk seviyesinde bile parkta yürümek kadar kolay. Gizlilik konusunda bir Assassin’s Creed bekliyorsanız üzgünüm, prenses başka kalede ne yazık ki.
İkinci olarak dövüş mekaniklerine, “düşmana kilitlenme” özelliğinin eklenmemiş olması zaman zaman keyif kaçırıyor. Çünkü vuruş tuşları ön taraftaki tuşlarda ve sağ eliniz düzenli olarak kamerayı ayarlamak adına sağ analog çubuğuna ve dövüşmek için tekrar ön tuşlara gidip geliyor. Bir kilitlenme ve düzgün takip kamerası çok daha etkili olabilirdi ama Sucker Punch’ın açıklamasına göre baştan beri kilitlenme sistemi koymayı düşünmemişler. Sanırım bir patch ile eklenmesini beklemek bu açıklamadan sonra anlamsız olur.
Haiku…
Bunlar dışında oyunun platform öğeleri ne yazık ki pek iç açıcı değil. Özellikle türbelere çıkmak için bolca atlayıp zıpladığınız anlarda sizin yanlış yere zıplamış olmanızdan bağımsız çok kez düşüp öleceksiniz aklınızda olsun. Bunun dışında birkaç kere atladığım duvarın içerisinde sonsuz düşme animasyonu döngüsüne girdiğim de oldu. Kısacası oyunun sıkıntı yaratabilecek bugları da mevcut. Tabii bu buglar bir yama ile çözülebilir görünüyor.
Ve son olarak pek çok kişi için önemsiz olabilecek ama benim gözüme batan bir sıkıntıyı söylemek istiyorum. Oyunda karakterlerin ağız hareketi animasyonları İngilizce seslendirme için yapıldığından oyunu Japonca oynamak isterseniz ses ile eşleşmeyen ağız hareketleri ortaya çıkıyor. Bunun sonucu Japonca konuşup ağzını İngilizce hareket ettiren Japon karakterler oluyor. Ve evet ortaya çıkan sonuç en az yazdığım cümle kadar saçma oluyor ne yazık ki.
Ghost of Tsushima bahsettiğim bütün sıkıntılarına rağmen gerçekten keyifli bir oyun. Var olan sorunları yamalar ile çözüldüğünde aşağıda göreceğiniz nota bir 0.5 daha ekleyebilirsiniz rahatlıkla. Yıllardır Ubisoft’a Japonya’da geçen Assassin’s Creed yapın diye haykırdıktan sonra, istediğimiz oyun Sucker Punch’dan geldi ve bu deneyimi kaçırırsanız cidden üzülürsünüz.